19 Aralık 2011 Pazartesi

Merak etmişimdir...



Acaba deniz kızı denen şey sadece;
''un ufak irdelenmemiş, inanılması kolay olan efsanelerden biri midir diye?''Ya sahiden bir gerçeklik ararsak?Bir denizci uydurmasından da ötelere gidersek? Belirli bir mutasyon sonucu soyları değişime uğramışsa, veyahut diğer kutsal varlıklar gibi sadece istedikleri zaman kendilerini gösteriyorlarsa?

Dün akşam konumuz buydu bir nevi. Deniz kızlarının denizcilere söyledikleri şarkıları tahmin etmeye çalıştık ve evet neyin kafasını yaşıyorduk bilinmez ama tek bilinir olan öyle şarkılar söylüyorlar(mış) ki; denizcileri büyülemekle kalmıyor, işlerinden alıkoyuyorlarmış ve güverteden denize yuvarlanmalarına hatta gemilerinin batmasına bile sebebiyet verebiliyorlarmış. Bu yoldan gidersek belki de bir nevi denizci azraili diyebiliriz kızlarımıza .. Andersen masallarındaki kadar saf değillermiş üstelik, yani insanların denizin dibinde yaşayamadıklarını bilmemezlik etmiyorlarmış, direk ölüme çağrış! Bir korku...
Bir arkadaş; gemicilerin çapkınlarından tutup işi kıyıda bıraktıkları hatunlarının beddualarına kadar sardırdı.Tabi bu kadar efsane bir kadın kıskançlığından , korkutmasından çıkmamalı diye düşündük. Diğer hikayelere bakacak olursak(daha iyimser) deniz kızları boğulma tehlikesi geçiren erkekleri kurtaran iyi kalpli deniz canlıları olarak betimlenmiştir.Fakat bu iyi kalplilik bile erkekleri suyun altında yaşamaya çağırmalarından başlıyor.
Bu kadar saçmalıktan sonra bu kez başlanıyor araştırmaya... Birden fazla şey okuduktan sonra; genel kanıya tek bir bulgu yakınlaşıyor, beliriyor ve inandırıyor..

Bakın işin aslı neymiş?


''Bu yarı insan yarı balık vücutlu insansıların efsaneleri M.Ö. 5000 yılına kadar dayanır. Genel bir kanı ise, bu efsanelerin oluşumunda, deniz ineklerinin büyük etkisi olduğudur. Bu teoriyi destekleyecek bir örnek olarak, Christopher Columbus'un yeni dünyaya olan yolculuğu sırasında deniz kızları gördüğünü, ama çok çirkin olduklarını ve daha cazip olmalarını beklediğini söylemesi verilebilir. Deniz inekleri gibi büyük vücutlu deniz memelilerinin kolları, yavrularını bir beşikte gibi taşıyabilmeleri için evrim geçirmiş ve insan kollarına benzemiştir. Denizcilerin bu deniz memelilerini görüp doğa üstü yaratıklar olduklarını düşünmeleri oldukça mümkündür. Geleneksel deniz kızı betimlemelerindeki, akan uzun saçların ise, deniz ineklerinin okyanus yüzeyine yakın yerlerde yüzerlerken kafalarına dolanan yosunların verdiği uzun saçlı görüntüsünden kaynaklandığı düşünülmektedir. Deniz kızı gördüğünü iddia edenlerin verdiği ortak bilgiler de yosun renkleriyle ve deniz ineklerinin özellikleriyle oldukça uygundur. Deniz kızlarını konuşmayan, yeşil, siyah, kahve rengi veya sarı saçlı, balık kuyruklu, genelde okyanuslarda ve bazen de nehirlerde yüzen doğa üstü insansılar olarak tanımlarlar.''

Takının öncesi ve sonrası olur mu demeyin!

Dinlesek?



DOORS'un en iyi albümlerinden biri hala dinlenir,hala aynı tadı verir, o playlist hiç değişmez.Zevklidir.Karmadır.Blues rock esintileri vardır bazense o esintileri psychedelic rock'ın etkileri sızar.Ve şahane bir sentez doğar ortaya.


Ve albüme adını veren parça La Woman;

''...
İşte, şehre daha bir saat önce geldim, 

Rüzgarın hangi yönde estiğini görmek için bir göz attım, 
Hollywood bungalovlarmdaki küçük kızların olduğu yerde 
Gecenin ışıltısı içinde, şanslı küçük kadın mısın?                                 
Bir başka kayıp melek ya da? 
Gecenin şehri, 
Gecenin şehri. 
L.a. kadını, l.a. kadını, L.a. kadını, 

Benim kadınımsın. ....''



Amasra'da Rakı&Balık

Amasra'ya gidişimiz hayli yorucu yollardan geçti, vardığımızda hepimizin aklına gelen ilk şey 'balık' oldu...
Taze kokan balıklar ve yanında içilecek olan yorgunluk rakısı, tekrar buraya gelmemiz için güzel bir bahane olabilirdi.

Akşam olduğunda balıkçı lokantalarında yer bulmak çok zor, o sebeple neredeyse sabahtan yerinizi ayırtmanız gerekebilir.Benim tavsiyem; Canlı Balık Restaurant.


Deniz kokusu ile karışık birbirinden güzel balık kokuları arasında anasonvari kendinizden geçmeniz normaldir.Ama hepsi bu kadar değil elbette ... Sipariş vermeden evvel menü ye baktığınızda hangi mevsimde hangi balık yenir bilgilerinden evvel gözünüze muhteşem bir şey çarpıyor.Tabi ilk etapta sadece 'Amasra' ya özgü olduğunu bilmiyorsunuz bu görkemli salatanın ... Hemen istiyorsunuz bir tane ama kesmiyor, yemeğin ortasında tekrar tekrar söylüyorsunuz.

Sonra gecesinin ışıkları çarpıyor gözünüze Amasra'nın...Öyle güzel bir fasılla ışıldıyor ki suyun üzeri, içtiğiniz rakının hakkını veriyorsunuz.

Olsa da içsek!


Siz hiç organik peru kahvesi içtiniz mi?
Bir sefer denk geldim ben. O zamanlar Malta'dan gelen misafirlerin elinde görmüştüm, paket paket, öyle enfes kokuyordu ki.Genelde zaten turist gemilerinde ikram edilen kahve çeşitleri arasında en çok tercih edileni oluyormuş.İçimi oldukça yumuşak ve duru bir kahve.


''En kaliteli Peru kahvesi dolgun tat, aromatik, yumuşak ve az asitli bir kahvedir. '' diye boşuna dememişler...


Not: En iyi bilinen market isimleri; Güney-Merkez Peru'nun Chanchamayo, Urubamba ve Machu Picchu'nun güney kıyısında yetiştirilen kahvelerdir.

En son ne izledim?


Evet en son ne izledim? Aslında en son evimde yan gelip yatarken bir elimde kahvem, bir elimde sigaram herhangi bir yabancı film peşindeydim. Evet öyle.. Fakat yazılası bir şeyler kaldıysa beynimde son izlenene dair, bu iz tiyatrodan geçmekte!
Sanırım geçen hafta Pazar'dı, rastgele gidilmiş bir oyundan pek bir şey beklememe rağmen, daha ilk sahnede görsellik beni benden aldı.Hemen hemen izlediğim tüm tiyatro oyunları içerisinde en fazla yaratıcı dekora sahip oyun bu olmalı dedim, az zaman sonra dediğimi tekrar tekrar onayladım.
'Sırça Kümes'
Bir Tennessee klasiği... Can Yücel çevirisi..
Kentlerin savrulmuş bireylerinin çöküntüye uğrayan yaşamlarını ve onların yaşamlarının içindeki buhranı konu alan mükemmel oyun.



jim:_ gelelim sana! söyle laura senin de ilgilendiğin bir şeyler vardır elbet...
laura:_ benim mi? dedim mi a, şey... koleksiyonum var benim...
jim:_ neden bahsediyorsun allah aşkına? nasıl şey o koleksiyon dediğin?
laura:_ sırça işte...çerden çöpten şeyler. süs için çoğu. minnacık minnacık hayvanlar, sırçadan yapılmış hepsi. her çeşit hayvan var içinde. annem tutturmuş "sırça kümes" deyip duruyor. bakın size bir tanesini göstereyim, isterseniz. en eskilerinden biri bu. on üç yılı dolduracak neredeyse. aman dikkat edin! çıt diye kırılıverir.
jim:_ iyisi mi almayayım elime! pek sakarım kırılır da sonra...







Fazla anlatmaya gerek yok, bir tavsiye.
Kulak ver!

Hint Mutfağı



En merak edilesi mutfaklardan biridir. 

Baharatı benim kadar çok seviyorsanız eğer, evde bile denemeye değer lezzetler yaratabilirsiniz.Tatlıdan tavuğa kadar tüm yemekler baharatlıdır.Ve özellikle yeme yanında yat menüleri hep tavuk ağırlıklıdır.

Köri'yi hepimiz denemişizdir. Köri diye standart bir baharat çeşidi olmadığını biliyor musunuz? Yani hintliler için; her yemeğim 'köri' si farklı olabilir.

Hindistan'ın en meşhur yemeği ;''Kasmiri Aloo Dum'' dikkatimi oldukça çekmeye yetti.Domates ve köri soslu, peynirli patates dolmasi.

Sizce de denemeye değmez mi?